• https://www.facebook.com/barantursun.v?ref=bookmarks
  • https://twitter.com/BaranTursunVakf
BARAN TURSUN VAKFI
VİDEOLAR
Üyelik Girişi
Site Haritası
Polis dosyası

Takvim
122-Merve Erçetin Erzurum



Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ekrem Özdemir yolda kız arkadaşı Merve Erçetin'i Mustafa Gökçe'yle yürürken gördü. Bunun üzerine yanlarına giderek Erçetin'e diz çöktürerek tabancasıyla ensesine ateş ederek genç kızı öldürdü.

121-Hasan Latif Kaplan-İstanbul


121-Hasan Latif Kaplan:20.09.2012 günü İstanbul Bağcılar'da eşine şiddeten gözaltına alınan 35 yaşındaki Hasan Latif Kaplan, götürüldüğü Bağcılar Asayiş böro amirliğinde, avukat görşme odasında asılı bulunudu. Baba Mustafa Kaplan:"Oğlum intihar etmedi, karakolun içinde öldürüldü" dedi 

D U Y U R U

Sabire Yaman / İstanbul

Erol Postacı /İstanbul

Baran Tursun / İzmir
SOL MENÜ

İ.Halil Çoban / Ş.Urfa

Murat Konuş / İstanbul

Mehmet Uytum / Cizre

Şerzan Kurt / Muğla
Ceylan Önkol / Lice

Serkan Cedik / Bursa

Adnan Karakaş / Adana

Ahmet Sargın / Sakarya

Yahya Mnekşe / Şırnak

Özge Keyikçi / Kütahya

Uğur Kaymaz / K.Tepe

Aydın Erdem / D.Bakır

Enes Ata / D.Bakır

Çağdaş Gemik / Antalya

BARAN TURSUN DOSYASI

MAKALELER



 


  

 

 

 

117-Nurhak Çartay-D.Bakır


DİYARBAKIR:Nurhak Çartay,18 yaşında:17 Temmuz 2012 günü, Diyarbakır'da polisin arkadan açtığı ateş sonucu ensesinden vurularak öldürüldü.

'Dur' ihtarı olarak kayıtlara geçti.

115.Özgür Taşar-Yüksekova


Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde düzenlenen cenaze törenine polisin müdahale ettiği esnada kurşunla yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları ve Taşar’ın ailesi, Özgür Taşar polis tarafından öldürüldüğünü iddia ettiler,   04.06.2012

Baran Tursun Adalet Akademisi

BARAN TURSUN ADALET AKADEMİSİ ---  

Uluslararası insan hakları çerçevesine uyumlu faaliyet gösterecek Baran Tursun Adalete Erişim Akademisi, bundan sonra da Avrupa Birliği fonlarıyla finanse edilecektir.

http://www.baransav.com/?pnum=703&pt=Stratejik+Plan+belirleme+%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ftay%C4%B1


 

112 Er Selman Pınar-Batman


Er Selman Pınar 29.04.2012 günü Batman'da polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ölü bulundu

111-Hacı Zengin İstanbul


Polis cinayeti no: 111, kurban: Hacı Zengin, Yer:İstanbul ///// İstanbul’da, polisin attığı biber gazı kapsüllerinin kafasına isabet etmesi sonucu kaldırıldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

110-Kamile Özbek- Adana


Adana'da, 14 Eylül 2011'de Kamile Özbek'in, evinden ayrıldıktan sonra bir daha dönmediğini ve kendisinden haber alamadıklarını söyleyen kızı, polise başvurdu.

Yapılan araştırmada Kamile Özbek’i öldürenin Fatih Yurdakonar adında görevli polis memuru olduğu ortaya çıktı. Kadının evinin tapusunu üstüne geçiren, bankadaki paralarını da alan 19 yıllık polis Fatih Yurdakonar tutuklandı

109 Ayşe Al D.Bakır


15 Şubat günü merkez Bağlar İlçesi E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzerinden sıkılan tazyikli su ile yere düşüp başını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaşındaki Ayşe Al, yaşamını yitirdi. 15 Şubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Al'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

108.Mahir Zorbey Aydın


Mahir Zorbey, 04.03.2012 günü, Aydın'da polis tarafından öldürüldü. Cinayete tepki gösteren Zorbey'in dedesi İbrahim Demirkaya, "Torunum, bilerek kasıtlı olarak vurulmuştur. Eğer polis düştüğünde tabanca ateşlenmişse, kurşun yere yakın seyrederdi. Nasıl olur da, kurşun 1 metre 75 santimetre sekip başına isabet eder. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.    Devamı oku..

107-Perihan Aktaş Manisa


Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde oturan 53 yaşındaki Perihan Aktaş, evinin önünde polis tarafından öldürüldü. Aktaşı öldüren polis teslim oldu 

106-Murat Elibol Diyarbakır

 Diyarbakır’da Sivil toplum kuruluşların düzenlediği mitingin ardından düzenlenen gösteriler sırasında Murat Elibol adlı bir genç sırtından vurularak öldürüldü.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde okuyan ve deprem sonrası memleketi Çınar'a dönen 21 yaşındaki Murat Elibol adlı öğrencin polis tarafından sırtından vurulduğu iddia edildi.

105-Ali Sapan ANKARA

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akman'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

104-Yasemin Akpan ANK.

ANKARA / 10.11.2011: Altındağ’da görevli polis memuru Veli Akpan, önce evinde eşi Yasemin Akpan'ı ve kayınvalidesi Hacer Ağlayan'ı, daha sonra görev yaptığı birimdeki amiri Ali Sapan'ı tabancayla vurdu. Polis memurunun eşi ve amiri hayatını kaybederken, kayınvalidesi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı

103-Yeşim Çelik -İstanbul


Yeşim Çelik: Polisin 103. Kurbanı. KÜTAHYA Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Yeşim Çelik (23) 20 Şubat 2011’de yeni tanıştığı İstanbul Bağcılar’da görevli polis Salih Kaya tarafından vurularak öldürüldü. Polise göre Yeşim intihar etmişti, ama yapılan incelemede polis tarafından öldürüldüğü kesinleşti

90-Çağdaş Gemik Dosyası


17 yaşında ki Çağdaş Gemik, Antalya’da bir arkadaşıyla bisikletiyle gezerlerken, gündüz vakti polisin dur ihtrına uymaığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. 
86-Şerzan Kurt Dosyası


Şerzan Kurt: Muğla’da bir polis tarafından öldürülen Şerzan Kurt’un davası, Muğla’dan Eskişehir’e alındı. Uluslararası Baran Tursun vakfı, Şerzan Kurt davasını ‘Hedef dava’ seçti  . Video izle…
95-H.İbrahim Oruç D.bakır


Halil İbrahim Oruç: polisin silahından çıkan kurşunla ölen; silahın polis, failinin ise belirlenemeyen  polisin sorumlu olduğu 95. Ölüm olayıdır.  Halil İbrahim Oruç, polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. 
92-Volkan Polat / İstanbul


VOLKAN POLAT: 6 Nisan 2006 günü Polat, arabası ile gitmekteyken, Sivil araçla Polat’ı kovalayan polisler arkadan ateş ederek aracın lastiklerini patlatmış, ardından yanına geldikleri Polat’ı göğsünden vurarak öldürmüşlerdi.
98.Metin Lokumcu / Hopa


Metin Lokumcu: Bu olay PVSK’dan sonra ki polisin sorumlu olduğu 98. Ölüm alayıdır. Metin Lokumcu polislerin vurduğu sert darbeler sonucu hayatını kaybettiği söylendi. Devamı oku..

100.M.Şirin Çiftçi D.Bakır


 M.Şirin Çiftçi: 2007 yılı PVSK’dan sonra failin polis olduğu 100. Ölüm olayı; Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi Cemal Yılmaz Mahallesi'nde, polisler, Mehmet Şirin Çiftçi (20) adlı yurttaşı kapısının önünde ateş ederek öldürdü. Dosya oku..

 

99.Doğan Teyboğa Silopi


Doğan Teyboğa: 2007  yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra polisin sorumlu olduğu 99. Ölüm olayı; Şırnak’ın Silopi İlçesi'ndeki gösteriye müdahale eden polisin kullandığı gaz bombası Doğan Teyboğa'nın ölümüne neden oldu. Devamı oku..

 

97-Enver Turan / Hakkari


Enver Turan:15 yaşında ki Enver Turan kolluğun orantısız güç kullanması sonucu hayatını kaybetti.  23 Şubat 2010'da Hakkâri’de çıkan olaylarda, bir uzman çavuşun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Enver Turan’ın (15)  davası Hakkari’den Yozgat’a alındı.  
96-Kazım Şeker D.Bakır


KAZIM ŞEKER: Bismil'de polis kurşunu ile öldürülen lise öğrencisi Halil İbrahim Oruç'un katillerinin bulunması talebiyle bir yürüyüş yapıldı. Polis yapılan yürüyüşe orantısız güç kullanarak saldırıya başladı.  Atılan gaz bombalarından etkilenen Kazım Şeker (60) isimli yurttaş yaşamını yitirdi.

 

94-Tuba Korkmaz / Tunceli


TUBA KORKMAZ TUNCELİ’de polis memuru nişanlısının tabancasıyla intihar ettiği söylenen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Tuğba Korkmaz’ın yapılan otopsisinde intihar etmediği ve cinayete kurban gittiği yönünde deliller elde edildi.  

 

91-Çiğdem Şahin / İzmir

 


ÇİĞDEM ŞAHİN: Gaziantep'ten İzmir'e geldi ve İzmir'de çevik Kuvvet'te görevli polis Anıl .K.G. ile görüştü, daha sonra görüştüğü polisin silahıyla şakağından vurulmuş halde bulundu. 

89-Özge Keyikçi / Kütahya


ÖZGE KEYİKÇİ: 17 Ekim 2009 günü,  Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde bir köy düğününde polis memurunun tabancasının ateş alması sonucu Özge Keyikçi hayatını kaybetti. 

88-Sabir Yaman / İstanbul


SABİRE YAMAN: 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi silahıyla basan E.polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

87-Erol Postacı / İstanbul


Erol Postacı, 27.07.2010 Günü, Bakırköy İstanbul Caddesi’ndeki Tacirler Menkul Değerler A.Ş.’yi önceki gün silahıyla basan E. polis memuru Vedat Gemalmaz, zarar ettiğini öne sürerek sorumlu tuttuğu şube müdürü 49 yaşındaki Erol Postacı ve 29 yaşındaki Sebire Yaman’a kurşun yağdırdı.

85-Hüseyin Turgut Yalova


HÜSEYİN TURGUT: Yalova’da Fatih Caddesi’nde park yeri nedeniyle çıkan tartışmada Hüseyin Turgut, polis memuru Gökmen Erkmen'in silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti.  

 

84-Mustafa Uslu Tokat-Turhal

 


MUSTAFA USLU: Alkollü olduğu ileri sürülen Mustafa Uslu, Turhal’da otomobiliyle giderken trafik kontrolü yapan polisler ‘Dur’ ihtarında bulundu. ‘Dur’ ihtarına uymadığı belirtilen Uslu polisin arkadan açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

 

83-Er.Cemal Yalın Antalya


CEMAL YALIN: 5 Ağustos 2010 günü, PKK'nın şehit ettiği bildirilen askerin, polis kurşunuyla vurulduğu ortaya çıktı. Antalya'lı Er Cemal Yalın, polis merkezine doğru yürüken polisler tarafından öldürüldü.  

81-Fatih Cem İnci /İstanbul


FATİH CEM İNCİ: Bahçelievler'de bir arkadaşıyla birlikte yürüyen 23 yaşındaki Fatih Cem İnci kaldırımda çarptığı kutu nedeniyle üzeri kirlenince, "Böyle pisliklerle hep ben mi karşılaşırım" diye söylendi. Bu sözlerin kendisine söylendiğini sanan polis memuru Mustafa Atasoy (27) silahını çıkratıp, Fatih Cem İnci'yi kurşun yağmuruna tutarak öldürdü.

82-Gökhan Ergün Bursa-Nilüfer


Gökhan Ergün: Bursa'nın Nilüfer ilçesinde Cengiz Koç`a ait bir apartman dairesine, yangın merdiveninden giren 2 kişiye polis uyarı ateşi açtı. açılan ateşle Gökhan Ergün(24) hayatını kaybetti.

 

79-Feyzullah Ete İstanbul

FEYZULLAH ETE
: 22.Kasım.2007 tarihinde, Avcılar'da bir parkta otururken polis memuru Ali Mutlu tarafından göğsüne bir tekme vuruldu, göğsüne aldığı bu tekme sonucu hayatını kaybetti.
78- Alaettin Karadağ İstanbul


ALAETTİN KARADAĞ :Dur ihtarına uymadığı için on kurşunla öldürüldü. Kardeşi Abdullah Karadağ:"Dur ihtarı Sonucu Ölüm on kurşunla nasıl olur, cinayeti meşrulaştırmak için bunu uydurdular" dedi. 

80-İbrahim Özkaymaz Gaziantep


İBRAHİM ÖZKAYMAK: 28.08.2009 günü polis memurunun "uyarı ateşi" ateşi sonucu göğsüne isabet eden mermi sonucu hayatnı kaybetti. İbrahim Özkaymak, 2007 yılında yürülüğe giren PVSK'dan sonra polisn sorumlu olduğu 80. ölüm olayıdır.



NORVEÇ HELSİNKİ KOMİTESİ
STRATEJİK BELGELER/RAPORLAR

Çelikten yapılı Devletin zırhlı aracına taş atmak veya eylemlere katılıp polislere taş attıkları gerekçesiyle daha çocuk yaşta "terörist"...

Uluslararası
Baran Tursun Vakfı-Baransav
Kurucu Başkanı Mehmet Tursun'un
konuşma metni

Hoşgeldiniz, bizleri dinlemeye geldiğiniz için teşekkür erderim.
Hükümetler tarafından verilen ‘katil olma' yetkisiyle "dur-vur" şeklinde çocuklarımız her ne kadar polisler ve askerler tarafından öldürülüyorsa da, esasında bu çocuklarımız Devlet tarafından katledilmektedir.

Ülkemizde sık sık rastlanan, şidet yanlısı kurumlar tarafından organize edilen ve bunu polisin ‘makro' şidetti şeklinde uygulanan utanç duvarlarını dahi zorlayan bir polis terörü uygulanmaktadır.

Oysa yaşam hakkı, demokrasilerde, hiçbir biçimde sınırlandırılması düşünülemeyecek bir haktır, bu yaşam hakkımızı, Her hangi bir Devletin her hangi bir organıyla tartışma konusu yapmamız söz konusu değildir, kendi devletimizin organları da buna dahildir.

İşkencenin bile olağan sayıldığı bir ortamda polis terörünü normal saymak Türkiye'ye has bir trajedidir, zira bu terörü besleyen Devletin ya kendisidir ya da organlarıdır.


Polis şiddetine karşı hukuki tedbirlerdeki iyileşmeler ve aksamaların tespiti, yaşam hakkı, toplumsal barış ve dayanışma kültürünün benimsenmesi ve yaygınlaşması halk tarafından algılanmadığı sürece ve bu algıları Devlet erkanı üzerine baskı unsuru oluşturmadığı sürece, yaşam biçimimizi terörize eden polis uygulamalarından kurtulma olasılığımız azdır.

Keyfi göz altıların "sıradan" bir uygulamaya dönüştüğü bu ülkede, gözaltında ölümleri de sıradan hale getirmiştir.

Gözaltında öldürme olayları olağan saymak, ilkel kabile Devletlerinde bile olağan değilken bizim ülkemizde niye olağan olsun?


 PVSK uygulamalarına başlandığı 2007'den beri, dışarıda öldürülenleri başka yere not etsek bile, karakollarda başka bir deyimle Devletin teminatı altındayken öldürülenlerin sayısı 24'tür. İki yılda polis karakollarında 24 kişi öldürmeyi olağan saymak ahlaksızlık değilmi dir?

En temel hak, insanın yaşama hakkıdır, yaşama hakkı topluma, onun siyasal örgütlenmesi olan devlete, ciddi ve ağır görevler yüklemektedir. Bu ciddi ve ağır görevler Devlet tarafından algılandığını sanmıyoruz.

Devlet topluma adeta savaş açmış durumda,
Devlet, Kürt'lere ve çocuklarına adeta savaş açmış durumda açın gazeteleri, televizyonları bunu görürsünüz.

"ÇOCUKLAR" - Çelikten yapılı Devletin zırhlı aracına taş atmak veya eylemlere katılıp polislere taş attıkları gerekçesiyle daha çocuk yaşta "terörist" muamelesi gören çocukların durumunu olağandan saymak ahlaksızlıktır.

 İsrail'in Filistin çocuklarına yaptıklarını feryatlarla dile getiren ahlaksızlar ve utanmazlar, kendi ülkesinde 10-12 yaşlarında ki çocukların cebinde limon var diye, elleri terli veya kirli diye, o minik minik çocukları çocuk mahkemelerinde yargılatmamayı olağandan sayan aynı ahlaksız ve utanmazlardır.

Bu ahlaksızlar;
O minik, dünya güzeli çocuklarımıza 10 yıl 15 yıl ceza vermeyi,
heyecandan kalp atışları hızlı atıyor diye hapishanelere atmayı, olağandan sayıyorlar.

Cezaevlerine atılan binlerce çocuğa, hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği çok ağır cezalar veriliyor. Hukukun her alanda katledildiği bu ülkede, katıldıkları gösteriler nedeniyle yargılamaları süren 4000 çocuk vardır, bunlar hakkında istenen ceza 32000 yıldır.
Mecliste grubu bulunan bir partimizin değerli genel başkanının dediği gibi, ‘bu fırıldaklar' Uluslararası kamuoyu nezdinde ciddiye alınmıyorlar. Bu ‘fırıldakları' bizler de ciddiye almıyoruz, bunları adam yerine dahi koymuyoruz.
***
Türkiye'de yargı sorunu;
Ülkemizde polis şiddeti dışında birde yargı problemi yaşıyoruz, Yargıçların adaleti, Hükümetin demokrasiyi algılamamasının sorununu yaşıyoruz.
Ben artık hakim oldum, lay lay lom, istediğim kararı veririm, lay lay lom" zihniyetiyle karar veren bir yargıc, vermiş olduğu kararın adil ve evrensel normlara uyup uymadığını sorgulamaksızın, 'yargı karar vermiştir, tartışılacak bir
konu bulunmamaktadır' söylemi bir aldatmacadan ibarettir. Bu çok yanlış bir yaklaşım olup, adil olmayan bir yargıcın, adil olmayan kararlar vermesini teşvik etmesinden başka bir yaklaşım değildir.
Son yıllarda evrensel hukuktan uzak, adaletten uzak verilen kararlarıyla ülke hukukunu nasıl bir çıkmaza soktuklarını ve itibarsız hale getirdiklerini hepimiz şahidiz. Bu kararlarıyla ülke hukukunu itibarsız hale getirmekle kalınmamış, aynı zamanda adaletten ve hukuktan uzak verilen kararlar sonucunda hazineyi de milyonlarca lira tazminat ödemeye mahkum ettirmişlerdir. Bizim vergilerimizin çok önemli bir bölümü yargının hukuksuz kararlarından dolayı ödenen tazminatlara gidiyor, bunun kabul edilir bir yanı bulunmamaktadır.
Devlete karşı ve devletin işlediği suçlara yargının farklı bakışı, Türkiye'de yargının düştüğü açmazı ve itibarsızlığı beraberinde getiriyor. Yargı, evrensel hukuktan ve adaletten uzaklaştıkça toplum vicdanında itibarsızlaşıyor. Toplum vicdanını bir tarafa bıraksak bile, kendi aralarında dahi bir güven bunalımı yaşandığı günümüzde mahkemenin mahkemeye, yargıcın yargıca güvenmediği bir ortamda vatandaşların bunlara güvenmesi gerektiğini söylemek, vatandaşa hakaretle eş değerdedir.
Hakim, hakime güvenmiyorsa, biz vatandaş olarak, o hakime neden güvenelim?

Davalı Devlet olduğunda, Adaletin terazisi de devletten yana dönüyor. Yaşam hakları ihlal edilenlerin davalarına ve seyrine baktığımızda hukuksuzluk ve adaletsizlik olağan hale getirildiğini ve bunun da yargı eliyle yapıldığını görüyoruz. Türkiye'de yargı tuhaflıkları, yargının içine düştüğü çelişkileri sıralarsak ülke hukukunun düştüğü durumun hukuk açısından utanç verdiğini söylememiz yersiz olmaz.


Devlet görevlisi cinayet işliyor, bu görevlinin görevde olması veya olmaması yargı için önemli değildir, hak ihlalinde bulunanın bir devlet görevlisi oluşu, davanın cezasızlıkla sonuçlanması için en önemli bir nedendir. Gerek taşrada gerekse büyük merkezlerde bunu sıklıkla görebiliyoruz.
Bir tarafında devletin bulunduğu ya da konu bakımından devletin ilgili olduğu varsayılan hak ihlalleri davalarında verilen kararların büyük bir kısmı, evrensel değerlerden uzak, insani değerlerden uzak, kendi içine kapanık, pısırık, korkak ve aynı zamanda devletçi anlayışın ürünü olduğu, dolayısıyla ulusal üstü insan hakları belgeleri karşısında ihlal ve utanç olduğu, biz biliyoruz da yargıçlarımız neden bilmiyor?
Ana dilinde şarkı söyleyeni öldürmek yargıya göre suç değildir:
Devlet görevlilerinin ‘hami' olarak gördüğü ‘Yargı tuhaflıkları' ancak Türkiye'de rastlaya bileceğimiz bir talihsizliktir. Türkiye'de yargı, hak ihlallerinde bulunan devlet görevlilerinin sığındığı bir liman olarak algılanmaktadır. Aynı zamanda siyasi kavgalar da saf tutacak kadar hoyrat bir siyasi güç olma yoluna girmiştir. Hoyrat yargının itibarsızlığı bu günden başlamadı, on yıllardan beri süregelen bir itibarsızlık zinciridir bu.
Öyle ki, eğlence programlarında ana dilinden bir şarkı söylemenin, bir şarkı istemenin bile yargıya göre bir suç ve ayıp niteliğinde olmalı ki, bu neviden cinayet davaları bile genellikle cezasızlıkla sonuçlanıyor.
1992 yılında İstanbul'da bir eğlence programında Kürtçe şarkı söylediler diye, polis tarafından öldürülen Kemal Karatay ve Ali Haydar Alpdoğan olayında polislere beraat kararı verildi.
Son olarak birkaç ay önce Ankara'da eğlenirken, insanlık tarihinin
en makul,
en insani,
en şerefli
talebi olan ve bu talebini bir eğlence programında KÜRT'çe şarkı isteyerek dile getiren, Emrah Gezer binlerce katilden biri olan, katil bir polis tarafından öldürüldü.
Açılım maçılım hesabı yapanlar, sırf ana dilinden bir şarkı söyledi diye, İstanbul'da 1992 yılında polis tarafından öldürülen Kemal Karatay ve Ali Haydar Alpdoğan davasının akıbetinin ne olduğu konusunu merak ettiler mi?
Anadilinden bir şarkı istemenin, bir şarkı söylemenin halen ölümle sonuçlanan bir ülkenin Başbakanı, Bakanı ve yetkilisi olmak nasıl bir duygu olduğunu, hep merak etmişimdir.
Hukukun üstünlüğü ilkesi yaşam bulmadan demokrasiyi inşa etmek ve yaşatmak mümkün değildir. Zira, insan hakları ve demokrasi hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda yön bulmadıkça, tıpkı hakimin hakime, Mahkemenin mahkemeye, savcının savcıya güvenmediği gibi biz de bunlara güvenmiyoruz.
Ülkenin kangren haline gelen problemin esası bu olduğu sürece, daha çok, Baran Tursun'lar,Şerzan Kurt'lar, Emrah Gezer'ler, Resul İlçin'ler, Aydın Erdem'ler, Osman Aslı'lar gibi binlerce çocuklarımızı Devlete ve polise kurban vermeye devam edeceğiz.

Sivil Toplum Örgütleri sorunu;

Türkiye'de seri polis cinayetleri olurken ve biricik çocuklarımızın yaşam hakları ellerinden alınırken biz aileler olarak neler yapmamız gerektiği konusunun ötesinde yaşam hakkı ihlali konusunda toplumsal tepkileri sorguladık.

Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasal Partiler bu nevi, işkence, seri cinayetler ve yaşam hakkı ihlalleri karşısında neler yaptıklarının kısa bir araştırmasını yaptık.

Polis kurbanlarının ve mağdurların adlarını alt alta yazmaktan, başka bir deyişle mağdurların çetelesini tutmaktan öte, somut, caydırıcı, önleyici, etkin bir eylemelerine rastlamadık.

2 yılda 24'ü karakollarda olmak üzere toplam 84 kişinin polis terörü sonucu katledilmesi, Uygar toplumların örgütlü gücü dediğimiz, hangi sivil toplum kuruluşumuz bunu toplumsal sorun, toplumsal deprem haline getirdi? Bilen varsa söylesin.

Uygar toplumların örgütlü gücü dediğimiz STK'lar, Türkiye işçi sendikaları, işveren sendikaları, oda, birlik gibi sivil toplum kuruluşlarımız ve Siyasal Partilerimiz bu nevi yaşam hakkı ihlalleri karşısında neler yaptıkları, projelerinin ne olduğu konusunda bir bilgimiz yoktur, sanırım sizinde yoktur.

Toplumun otorize gücü olan bu örgütlerimiz, Devletin kurumsal şidettine ve polis terörüne karşı neler yaptıkları, ilerde neler yapacakları, varsa projeleri eğer, bu projelerini ne zaman yürürlüğe koyacakları, toplumsal güçlerini ne zaman toplumsal başkaldırı ve toplumsal direniş haline getireceklerini çıksınlar anlatsınlar?
Anlatamıyorlarsa görevlerinden hemen istifa etsinler, koltuklarını hemen terk etsinler ve göreceksiniz ki o şerefli koltukları dolduracak çok yiğit insanlar çıkacak ve bu yiğit insanlar topluma umut olacak projelerle birlikte ortaya çıkacak.

Acıları dile getirmek bu acıları anlatmak bize düşer.
Çünkü biz çok acılıyız,
umutlarımızı yok ettiler,
ocağımızı söndürdüler,
aile düzenimizi paramparça ettiler,
Dünyalar güzeli çocuklarımızı öldürdüler,
Analarımızı, babalarımızı, kardeşlerimizi öldürdüler,
belimizi, başımızı, yüreğimizi kırdılar,
onun için acıları dile getirmek biz ailelere düşer, diyoruz.

Acıları dile getirmek bize düşer ama bu acılarımızı toplumsal bir örgütlemeyle toplumsal bir direniş, toplumsal bir başkaldırı ve katillerin üzerine toplumsal bir korku haline getirmek de size yani toplumun otorize gücü olan STK'lara düşer.

Sivil Toplum Kuruluşları ve bazı Siyasal partilerimiz, politik ve siyasi olaylar neticesinde insan hakkı ihlal edilenler için yüzeysel ölçekli tepkisel eylemlerde bulunsalar da bu caydırıcı güç olmaktan çok uzaktadır.

Kurumsal şidette karşı, katiller üzerinde korkutucu ve etkin direniş örgütlenmesi platformları oluşturulmadı, oluşturulanlar da cılız kaldı, caydırıcı güç olmadı, olamadı.

Mehmet Tursun / İzmir

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



2566 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
POLİSE DUYURU

Case of Baran Tursun
Polis Kurşunu Ölümleri Facebook hesabı
BARAN TURSUN VAKFINA ÜYELİK
AİHM Kararları
Baran Tursun vakfına ÜYELİK
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam75
Toplam Ziyaret9449598
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Hava Durumu
Saat
Günlük Hak İhlalleri Raporu

Tuncay Cüzdan'ın babası-ANTAKYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Tuncay Cüzdan-Antakya

A.Rahman sözen'in annesi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

A.Rahman Sözen-İzmir

Selami Atalay, ömürboyu felçli- İZMİR - Uluslararsı Baran Tursun Vakfında

Enes Ata'nın babası DİYARBAKIR - Uluslararası Baran Tursun Vakfında

3.Yılında Baran Tursun'u anarken

Ahmet Çakır'ın ağbisi-İZMİR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Ahmet Çakır-İzmir

Mehmet Tursun Halk tv'de

Mehmet Tursun-Baransav

Aydın Erdem'in ağbisi - DİYARBAKIR Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu -İSTANBUL- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Aytekin Arnavutoğlu-İst

Çağdaş Gemik'in babası-Antalya Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Çağdaş Gemik - Antalya

Feyzullah Ete'nin ağbisi-İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Feyzullah Ete-İstanbul

Soner Cankal'ın babası-ANKARA- Uluslararası Baran Tursun Vakfında

  Soner Cankal-Ankara

Çağdaş Gemik'in kuzeni -ANTALYA Uluslararası Baran Tursun Vakfında

 Çağdaş Gemik Antalya

Yasin Kırbaş'ın babası - İSTANBUL Uluslararası Baran Tursun Vakfında

Yasin Kırbaş-iST

Emrah Gezer'in babası-ANKARA Uluslararası Baran Tursun Vakfıında

Emrah Gezer-Ankara

Didim'de öldürülen Ali Demir'in babası Mehmet Demir, Mehmet Tursun'la görüştü

Amed Yıldırım Adana'da sakat bırakıldı. Babası, Baransav Kurucusu Mehmet Tursun'la görüştü

Baran Tursun V. ECHR

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

Baran Tursun insani yardım vakfı başkanı Mehmet Tursun, Birleşmiş Milletler temsilcileriyle, "Yargısız İnfazları" konuştu

 

Baran Tursun davası AİHM'de

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

UCM ÜYESİDİR

125-Kenan Kapısız Uşak

 24.11.2012 günü Uşak'ta polis memurları ile vatandaşlar arasında çıkan arbedede polisin silahından çıkan kurşunla başından vurularak öldürüldü. 28 yaşındaki Kenan Kapısız 4 çocuk babasıydı. Devamı oku...

Baran Tursun vakfı Logosu


116-Yusuf Yılan - Erzurum


Erzurum'un Karayazı İlçesi'nde oturan ve ayakkabı boyacılığı yapan 9 yaşındaki Yusuf Yılan, Cumhuriyet Caddesi'nde karşıdan karşıya geçerken Akrep tipi polis aracın çarpmıştı. Yılan, kaldırıldığı Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Görgü tanıklarına göre, zırhlı arac, Yusuf Yılan'ın göğsü ve kafasının üzerinden geçtiğini belirti.

114.Kenan Yılmaz İstanbul


Kenan Yılmaz: İstanbul Sultangazi polis merkezinde fenalaştı, ambulansla hastaneye götürüldü ama öldü. Ailesi:"Kenan Yılmaz'ın ölümüne, gözaltında tutulduğu polis merkezinde gördüğü kötü muamele yol açtı" dedi. Bu iddia adliyeye taşındı, aile suç duyurusunda bulundu.

75-Ahmet Cömert Kocaeli-Darıca


Ahmet Cömert:2009 KOCAELİ'nin Darıca İlçesi'nde gözaltına alınan 23 yaşındaki Ahmet Cömert, polis merkezinin nezarethanesinde ölü bulundu. Baba Durmuş Cömert, oğlunun intihar edecek biri olmadığını söyledi.


Baran Tursun vakfından

102-Willem Tyas Antalya

WİLLEM TYAS /1 Ekim 2011 günü Antalya'nın Manavgat ilçesinde çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle şikayet üzerine ifadesi alınmak için polis merkezine getirildikten sonra ölüm olayı meydana geldi. Fenalaştığı iddia edilen 64 yaşındaki İngiliz Willem Tyas hayatını kaybetti.  

84-A.Rahman Sözen/İzmir


İzmir Gümüşpala Polis karakolu nezarethanesinde polisin silahıyla vurularak öldürülen A.Rahman Sözen’nin annesi ve ablası Uluslararası Baran Tursun vakfına geldiler.  Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığından, olayın oluş şekli polisierin ifadelerine dayandırıldı ve takipsizlik kararı verildi. Dava AİHM'e taşındı Video izle…

Kimsesiz çocuklar

Kimsesiz çocuk:"Polisler bizi döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı" dedi. Devamla:" Yardıma gelmeselerdi tecavüze uğruyordum...”, “Bakırköy Çocuk Yurdu’nda bir arkadaşımızın makatına sopa soktular...”, “Umut Çocukları Derneği yöneticileri bizim sayemizde zengin oldular...”, “Dernek Başkanı Ferhat Şahin, hepimizi sıraya sokarak, falakadan geçirdi...”, “Polisler bizi ekip arabalarına bindirip döve döve Belgrad Ormanı’na bırakıyorlardı....Devamı oku..

Sosyal paylaşım sitemiz


Karakollarda ki ölümler

77-Serkan Çedik Bursa


SERKAN ÇEDİK: Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün Acemler semtindeki nezarethanesinde gözaltında tutulan 25 yaşındaki Serkan Çedik bilinmeyen bir nedenle fenalaşarak öldü. Sekan'ın annesi:"Oğlumu gözaltına aldılar, sapasağlam karakola götürdüler, karakolda ölüsü çıktı" dedi


78-Murat Konuş İstanbul


Murat Konuş:  7 Ocak 2010 tarihinde gözaltına alınan Murat Konuş'un, bir süre sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca hazırlanan otopsi raporunda Konuş'un “künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması” sonucu öldüğünün bildirildiği anlatılıyor.
Baran Tursun vakfına ödül

93-Özcan Kurtuluş / İzmir


ÖZCAN KURTULUŞ: İzmir Şirinyer polis karakolunda ölü bulundu. Polisin kendisini aradığını söyleyen abla Sitem Duyar da:  "Kardeşim Özcan Kurtuluş'un avukat görüşme odasında kendini astığını söylüyorlar, kardeşimin avukat görüşme odasında ne aradığı konusunda kimse bize açıklamada bulunmuyor"

74-Ahmet Akbaş / İstanbul


Ahmet AKBAŞ: 01.08.2009 günü Esenler polis karakolunda ölü bulundu. Ahmat Akbaş'ın yakını Ergin Akbaş: "Olayın üzerinde uzun zaman geçmesine rağmen savcı olay yerine geç geldi. Doktorlar gelmemiş müdahale etmemişler" iddiasında bulundu.

 

 


 

85-Er.Osman Aslı /İstanbul


Osman Aslı:  İstanbul Firuzköy polis karakolunda ölü bulunan Er.Osman aslı’nın babası Uluslararası Baran Tursun Vakfına mektup gönderdi. Osman Aslı'nın ayakkabı bağcıklarıyla kendini astığı iddia edildi. Karakolun güvenlik kameraları kayıt yapmadığı için olayın oluş şekli polislerin ifadelerine dayandırıldı. Video izle…

72-Ahmet Laçin / İstanbul


AHMET LAÇİN: Tornacı 23 yaşında ki Ahmet Laçin 12 Ekim  2008 günü Bağcılar’da gözaltına alındı ve Bağcılar polis karakoluna götürüldü. Akrabaları, Ahmetin dövüldüğünü ve kaldırıldığı hastanede öldüğünü idda ettiler.

 


101-Hamedu Loufa Sayıd /Mersin

 


Hamedu Loufa Sayıd/ MERSİN:2007 yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra, failin polis olduğu 101. Ölüm olayı. 29.07.2011 tarihinde Mersin'de Yumuk tepe polis karakolunda ölü bulundu. Dosya oku.. 

76-Resul İlçin Şırnak-İdil


RESUL İLÇİN: 22/10/2009 günü Şırnak'ın İdil İlçesi'nde polisler tarafından götürüldüğü karakolda yaşamını yitiren 52 yaşındaki Resul İlçin'in yapılan otopsisinde kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi olduğu ortaya çıktı.  

 

120-Cem Aygün / Ankara

 Cem Aygün-Ankara: Ankara Keçiören İncirli’de 22 yaşındaki Cem Aygün “dur” ihtarına uymadığı iddasıyla polisler tarafından öldürüldü. 1 ay önce cezaevi'nden çıkan gencin ölümüne ilişkin emniyetin aileye verdiği bilgiler ise çelişkilerle dolu. Baba Celal Aygün:"Oğlum Cem Aygün öldürüldükten 8 saat sonra bize haber verildi" dedi 30.08.2012