Karakollarda öldürülenlerin sayısı 20'dir...HRW: Türk polisinin korkutucu sicili sona ermeliUluslararası Baran Tursun Vakfı - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı açıklamada son dönemlerde ardarda yaşanan polisin silah kullanma ve kötü muamele uygulamalarına dikkat çekerek, "Bu korkutucu sicilin sona ermesi için yetkililerin daha kararlı hareket etmesinin gereğinin açık olduğunu" kaydetti. HRW bugün yaptığı açıklamada yaşanan son olayların Türkiye'de kolluk görevlilerinin halka yönelik aşırı güç kullanması sorununun ne denli yaygın olduğunu gösterdiğini dile getirdi. HRW açıklamasına göre son üç haftada yaşanan farklı olaylarda kolluk görevlileri Kuşadası'nda bir kişiye ateş açarak ağır yaralanmasına yol açtı; Hakkari'de bir çocuğu feci bir şekilde dövdü ve İran sınırına yakın bir yerde ise bir çocuğu vurarak öldürdü. POLİS ŞİDDETİNİN SON ÖRNEKLERİ HRW Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb "bu feci olaylar Türkiye'de artık herkesin malumu olan polis şiddetinin en son örnekleridir" diyerek, "bu olayların hükümete şiddet fiilleriyle mücadele için daha fazla çaba göstermesi için bir acil uyarı olması gerektiğini" söyledi. Raporda polis şiddetine ilişkin raporda şu örnekler verildi: "İnsan Hakları İzleme Örgütü, izlediği bir haber ajansı videosunda 13 Nisan 2010 tarihinde Hakkari'deki bir gösterinin ardından sivil giysili polislerin 16 yaşındaki H.K.'yi yakalayarak hırpaladığını ve sonra da yarı baygın bir halde sürüyerek götürdüklerini gözlemlemiştir. Görüntülerde çocuğun annesinin çığlıklar atarak ümitsizce olaya müdahale etmeye çalıştığı da görülmektedir. Yüzüne atılan yumruklar sonucunda çocuğun elmacık kemiği ve burnu kırılmıştır. H.K.'nın ve bazı diğer mağdurların isimleri yaşları küçük olduğu için açıklanmamaktadır." İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hakkari'de yaşanan bu olayın benzer birçok ihlal vakalarından yalnızca biri olduğunu kaydederken, geçtiğimiz iki yıl içinde, ağırlıklı olarak Kürt bölgesinde, polislerin çocuk ve gençlere şiddet uygularken görüntülendiği çok sayıda benzer olay yaşandığını hatırlattı. KOLLUK KUVVETLERİ ULUSLAR ARASI STANDARTLARI İHLAL EDİYOR HRW, "Yine 13 Nisan günü Kuşadası'nda polisin 27 yaşındaki Umut Tamaç'ın başına yakın mesafeden açtığı ateş sonucunda, Tamaç'ın çenesi kırılmış ve bir gözü kör olmuştur. Tanıkların gazetecilere anlattığına göre Tamaç silahsız olduğu için ateş açmadan da yakalanabilirdi. Türkiye'de polis ve jandarma, yakalamalar sırasında ciddi bir ölüm veya yaralanma tehdidi olmasa bile, şiddet içermeyen yöntemleri sonuna kadar kullanmadan silah kullanmakta ısrar ediyor. Bu tür uygulamalar kolluk görevlilerinin kuvvet kullanımına dair uluslararası standartları ihlal etmektedir" dedi. Çaldıran'da 15 yaşındaki çocuk kaçakçının öldürüldüğünü de hatırlatan HRW, şunları belirtti: "31 Mart gecesi Van'ın Çaldıran ilçesinde, İran sınırına yakın bir bölgede jandarmanın İran'dan Türkiye'ye kaçak mazotun getiren bir grup atlıya düzenlediği operasyon sırasında 15 yaşındaki Mehmet Nuri Tançoban vurularak öldürüldü. Otopsi raporu Tançoban'ın ölüm sebebinin ateşli silah sonucu olduğunu doğruladı. Daha sonra jandarma da öldüren kurşunun bir jandarmanın silahından çıktığını kabul etti. Konuyla ilgili askeri savcı soruşturma yürütüyor ve bir jandarma da tutuklandı." HRW, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na göre sadece 2009 yılında kolluk görevlilerinin açtığı ateş sonucu 48 kişinin hayatını kaybettiğini ve bu vakaların her birinde silah kullanımının kanun dışı öldürme olup olmadığının belirlenmesi için incelemeye tabi tutulması gerektiğinin altını çizdiğini kaydetti. BU KORKUTUCU SİCİL SONA ERMELİ "Bu korkutucu sicilin sona ermesi için yetkililerin daha kararlı hareket etmesinin gereğinin açık olduğunu" ifade eden Sinclair-Webb "Ölümcül kuvvet kullanılmasının bir zanlıyı yakalamak için rutin bir uygulama değil, hayat kurtarmak için kesinlikle son çare olarak başvurulması gereken bir uygulama olduğu açık bir biçimde ifade edilmelidir" dedi. Hrw, "Her ikisi de Türkiye medyasında büyük yer bulan Hakkari ve Kuşadası olaylarının ardından olaylara karışan polislerin görevden el çektirildiği ve haklarında hem hukuki hem de idari soruşturma açıldığını" belirtti. GÖREVLİLER HAKKINDA NADİREN ANLAMLI YAPTIRIMLAR UYGULANIYOR Sinclair-Webb "Polislerin soruşturma süresince görevden alınması bir ilk adım olarak önemli ancak asıl sınav, soruşturmanın sonucunda sorumlular hakkında dava açılıp açılmayacağı sınavıdır" dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye'de geçmişte insan hakkı ihlallerine karışan kamu görevlileri ya da askerler hakkında nadiren anlamlı yaptırımlar uygulandığını, oysa insan hakları hukuku uyarınca Türkiye'nin hem hesap verebilirlik ve hukukun işlemesini güçlendirme, hem de ihlallerin önlenmesi konusunda net yükümlülüklerinin olduğunu ifade etti. HRW, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ne taraf olan Türkiye polisin kuvvet kullanması sonucu meydana gelen tüm yaralanma ve ölüm olayları hakkında vakit geçirmeden etkin ve bağımsız inceleme başlatmakla yükümlüdür" vurgusunu yaptı. HRW, Türkiye yetkililerine çağrıda bulunarak devletin uluslararası hukuk yükümlülüklerini yerine getirerek sorumluların tespit edilmesini ve gerektiğinde yargılanmasını sağlayacak nitelikte, zamanında, kapsamlı ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesini sağlamasını istedi. HRW, Tançoban'ın öldürülmesiyle bağlantılı olarak yürütülen soruşturmanın bağımsızlığının garanti altına alınması için soruşturmayı askeri savcı yerine Cumhuriyet savcısının yürütmesini ve bu öldürmeyle ilgili ileride yapılacak her türlü hukuki işlemin askeri mahkeme yerine sivil ağır ceza mahkemesinde görülmesi yönünde yetkililere çağrıda bulundu. HRW arka plan bilgisi olarak da, Türk polisinin asayişi sağlamak için görevini kötüye kullanma konusunda sicili oldukça kabarık olduğu kaydederek son aylarda çeşitli şehirlerde polisin göstericilere aşırı sert müdahale ettiği çok sayıda vaka yaşandığını hatırlattı. HRW, TEKEL işçilerine yönelik polisin şiddetli müdahalesi, Hakkari ve diğer Kürt bölgelerinde tek başlarına ya da küçük gruplar halindeki çocuklara saldırarak "aşırı güç" kullanması, Mart 2008 Newroz'unda 15 yaşındaki C.E.'nin kameralar önünde kolunun "bükülmesi" ve aynı dönemde. Baransav bülten
|
4630 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |