YARGI DAİMA HOYRATTIR!AYDIN - Henüz 1 yaşındayken rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Seher Belketin adlı kız çocuğu, doktorun yanlış teşhisi ve tedavisi yüzünden şuan konuşamıyor, yürüyemiyor ve göremiyor. Ailenin yanlış teşhis koyan doktor hakkında açtığı dava, 7 yıl sonra 'zaman aşımına' uğrarken, Adli Tıp Kurumu'nun 8'de 4 kusurlu bulduğu doktor Yüksel Öztürk, Aydın Devlet Hastanesi'nde görevini sürdürüyor.
Aydın'nın Ovaeymir Beldesi'nde yaşayan Tacettin ve Gülcan Belketin çiftinin 2001 yılında dünyaya gelen çocukları Seher Belketin (8), bir yaşına kadar normal bir çocukluk geçirdi. 2002 yılında 'gözlerinde kayma, uykuya dalma, ayaklarda soğuma, bulantı ve kusma' şikayetleriyle annesi Gülcan Belketin tarafından Aydın Devlet Hastanesi'nin Acil Servisine kaldırılan Seher, burada nöbetçi doktorlar tarafından muayene edilerek, ağrı kesici bir iğne yapıldıktan sonra 'bir şeyi yok, götürün' denilerek evine yollandı. Ertesi gün, Seher'in kasıldığını ve ağzından köpükler çıktığını gören anne Gülcan Belketin tarafından tekrar Aydın Devlet Hastanesi'nin acil servisine götürülen Seher, nihayet yoğun bakıma alındı. Dr. Yüksel Öztürk tarafından muayene edilen Seher, 8 gün boyunca her hangi bir teşhis konulmadan hastanede tutuldu. Bu süre içinde durumu daha da kötüye giden Seher, 9. gün İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yapılan muayene sonucu, çoğun 'menenjit' geçirdiği ve 'artık çok geç kalındığı' aileye bildirildi.
AİLE AİHM'E GİDECEK
Bunun üzerine Dr. Yüksel Öztür hakkında, Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açan aile, aradan geçen 7 yıl sonunda bu kez de 'hukuk mağduru' oldu. Mahkeme 15 Eylül 2009 tarihinde görülen son duruşmada, 'Zaman aşımını' gerekçe göstererek, Dr. Yüksel Öztürk hakkındaki davayı bitirme kararı verdi. Belketin ailesi, yasal süre dolmadan Yargıtay'a itirazda bulundu. Adli Tıp Kurumu tarafından da 8'de 4 kusurlu bulunan Dr. Yüksel Öztürk'ün cezalandırılmaması akıllara'Adalet nerede?' sorunu getirdi. Buradan da her hangi bir sonuç alınmaması halinde AİHM'e gitmeye hazırlanan aile, hem hastanede hem de yargıda mağdur edildiklerini belirterek, sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
'KIZIMA YANLIŞ İĞNE YAPTILAR'
Yaşadıklarını ANF'ye anlatan anne Gülcan Belketin, şuan 8 yaşında olan kızı Seher'in 1 yaşına kadar gayet sağlıklı olduğunu belirterek, "Ben kızımı doktora götürdüğümde bir şeyi yoktu. Acil serviste kızımla öylesine üstün körü ilgilendiiler. Dr. Yüksel Öztürk, kızıma ne olduğunu bilmediğim bir iğne yaptı ve bizi eve gönderdi. Ben doktor değilim ama kızımın hastaneye yatması gerektiğini ben görüyordum. Bir doktor bu kadar acil durumdaki bir hastayı nasıl eve gönderir?" diyerek tepkisini dile getirdi.
'HASTANE DE AZAR İŞİTTİK'
Eve geldikten sonra vurulan iğnenin etkisiyle Seher'in o gece sabaha kadar uyuduğunu anlatan anne Gülcan, "Kızım uyuyordu ama ben kontrol ettiğimde kızımın çok ateşi olduğunu fark ediyordum. Sabah olduğunda kızım bu kez kasılmaya başladı, ağzından köpükler akıyordu. Tekrar hastaneye koştuk ama ne yazık ki Dr. Yüksel Öztürk yine aynı tavrını gösterdi. 'Kızınızın bir şeyi yok, ateşi var da ben niye fark etmiyorum. Siz kendi kendinize teşhis koyuyorsunuz' diyerek bizi azarladı. Ama bu kez hastaneye yatırlar" dedi.
DOKTOR RÜŞVET İSTEDİ
Kızının hastanede 8 gün kalmasına rağmen muayene edilmediğini, teşhis konmadığını iddia eden anne Gülcan, "Ben kızımın bir röntgenini çekin diyorum. Bana 'sen her şeyi biliyorsun da niye getirdin bu çocuğu' diye çıkışıyorlar. En son ben Yüksel doktora gittim. 'Doktor neyi var kızımın, bir film çekin' dedim. Dr. Yüksel bana, 'para getirin hemen çekelim, filmini' diye cevap verdi. O dönemin parasıyla eşim doktora 20 milyon lira para verdi" şeklinde konuştu.
Kızında her hangi bir iyileşme görülmemesi üzerine 9. gün İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne sevk edildiklerini ifade eden anne Gülcan, "Biz Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne gelir gelmez, kızımı muayene ettiler ve 'menenjit' teşhisi koydular. Benim kızım günlerce ateşler içinde yattı, kimse ilgilenmedi. Belkide bu teşhis ilk başta konulsaydı kızım şimdi bu halde olmayacaktı" diye konuştu.
SEHER HER GÜN YENİ BİR HASTALIĞA YAKALANIYOR
Yıllardır hem mahkeme hem de hastane kapılarında mağdur olduklarını vurgulayan anne Gülcan, "Kızım benim bakımıma muhtaç... Ömrünün sonuna kadar ben bakmak zorundayım. Bunun yanında kızım kullandığı ilaçlar yüzünden şeker hastası oldu, kemik erimesi başladı. Bunların hesabını kim verecek?" dedi.
ANF NEWS AGENCY
|