Ankara'da polis tarafından öldürülen Cem Aygün cinayet davası bir kaç dakika sürdü
CEM AYGÜN DAVASI 1.DURUŞMASI YAPILDI
DAVADAN NOTLAR: Polis kurşunuyla öldürülen Cem Aygün katliamı davasının ilk duruşmasında Aygün ailesi, duruşmanın kısa sürmesini ve mahkeme heyetini alkışlarla protesto etti. Duruşma sonrasında açıklama yapan Aygün ailesi, “Adalet istiyoruz. 3 dakikada vurdular, duruşmayı da 3 dakika da gördüler. 55 bin TL para cezası değil, 55 yıl da verseler vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Ankara Keçiören’de 30 Ağustos 2012 tarihinde polisin açtığı ateş sonucu vücuduna isabet eden 3 kurşunla yaşamını yitiren Cem Aygün katliamının davasının ilk duruşması görüldü. Duruşmadan önce Aygün’ün kız kardeşleri Döndü Aygün, Sonay Aygün, Songül Aygün ve Nazlıcan Aygün, adliyenin C kapısından üzerlerinde “Dikkat! Polis öldürüyor” yazılı tişörtlerle giriş yapmak istedi. Ancak kapıdaki resmi ve sivil polisler, Aygün kardeşleri “Sizin giriş yapacağınız yer burası değil” diyerek dışarı çıkardı. Adliyenin polis karakoluna götürülen Aygün kardeşlerin polislerce darp edildiği belirtildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Aygün’ün annesi Senem Aygün, babası İsmet Aygün ile 7 kız kardeşi ile yakınları katıldı. Aygün ve sanık polis Fatih Yılmaz’ın avukatları da duruşmada hazır bulunurken, Yılmaz, duruşmaya katılmadı. TİHV, İHD, ÇHD, BARAN TURSUN VAKFI ve MAZLUMDER, duruşmaya gözlemci ve destek olmak adına da katıldı. Duruşmada ilk olarak baba Aygün konuştu. Olay gününü anlatan baba Aygün, kendilerinin bir suç işlemediğini ancak oğlunun polislerce öldürüldüğünü söyledi. Oğlunun şartlı tahliyeyle cezaevinden çıktığını adli kontrol gereği her hafta imza verdiğini belirten Aygün, “Bana arkadaşı haber verdi olayı. Keçiören Araştırma Hastanesi’ne gittim. Orada polisler benim kim olduğumu öğrenince karakol karakol gezdirdiler. Bizim ne suçumuz vardı? Adalet istiyoruz. Katil polisin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Aygün’ün kardeşi Aylin Aydın, Almanya’dan geldiğini söyleyerek, “Burada duygu sömürüsü yapmak niyetinde değilim. Ancak biz 7 kız kardeş ve bir tek erkek kardeştik. Bu katil polisin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu. Abla Yasemin Eker şikayetçi olduğunu belirterek, “Bir tek isteğim var. Ne gerekiyorsa yapalım. Ama ben 10 Mayıs kardeşimin doğum günü. O gün o polisi burada görmek istiyorum” dedi. Anne Senem Aygün’e söz verilmesinin ardından gözyaşlarını tutamayarak, “Şikayetçiyim. Bana yavrumu verin” diyebildi sadece.
Aynur Aygün de şikayetçi olduğunu ve sanık polisin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Duruşmaya katılması beklenen Döndü Aygün, Sonay Aygün, Songül Aygün ve Nazlıcan Aygün, üzerlerindeki tişört nedeniyle duruşmaya katılmaları polislerce engellendi. 4 kardeş, mahkeme başkanının çağrılmasını istemesi üzerine duruşma salonuna gelebildi. Duruşma salonuna gelen Aygün kardeşler, polislerce kendilerinin darp edildiğini söyledi. Bunun üzerine Aygün ailesinin avukatları polislerin engellemesi ve şiddetinin tutanağa geçirilmesini talep etti.
Sanık polisin avukatları davanın bundan sonraki duruşmalarının “genel güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle kapalı olarak görülmesini talep etti. Savcı da aynı yönde talepte bulundu. Aygün ailesinin avukatlarından Ertuğrul Cem Cihan, bu talepleri kabul etmediklerini belirterek, ayrıca tanıkların dinlenmesinin de sanık polisin ifadesinin alındıktan sonra yüzleştirmeyle birlikte yapılmasını istedi. Av. Senem Doğanoğlu sanık açısından herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını, ancak Aygün kardeşlerin duruşmaya girişte bile darp edilip, engellendiğine dikkat çekerek, asıl güvenlik sorunu olanın Aygün ailesi olduğunu vurguladı. Mahkeme başkanı da sanık polisin avukatlarının talebini “genel güvenliği tehdit etmediği” gerekçesiyle reddetti.
Av. Ertuğrul Cem Cihan, olay günü yapılan keşfin de kendilerine haber verilmeyerek gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, olay keşfinin yeniden yapılmasını talep etti. Cihan, sanık polis Fatih Yılmaz’ın işlediği suçun katalog suçlar kapsamında olduğunu, görevde olmasından dolayı delilleri karartma şüphesi nedeniyle tutuklu yargılanmasını istedi. Bunun üzeri savcı, sanık polis Yılmaz’ın “ikametgahının sabit olduğunu, kaçma şüphesinin bulunmadığını” belirterek talebin reddedilmesini istedi. Bunun üzerine de mahkeme başkanı, Aygün ailesinin avukatı Cihan’ın sanık polis Yılmaz’ın tutuklanması talebini reddetti.
Mahkeme başkanı daha sonra duruşmayı 17 Mayıs’a erteledi. Ancak erteleme sırasında mahkeme başkanının 10 Mayıs tarihini söylemesi üzerine Aygün ailesi o gün tarihinin Cem Aygün’ün doğum günü olmasından dolayı duruşmanın olmasını istemediklerini söyledi. Duruşmanın ardından Aygün ailesi alkışlarla mahkeme heyetini, protesto ederek salondan çıktı. Salon çıkışında “Katil polis” sloganı atan Aygün ailesi, “Adalet istiyoruz. Bu mudur adaletiniz?” diyerek duruşmada mahkeme heyetinin tavrını ve duruşmanın kısa sürmesini protesto etti.
Duruşmanın ardından adliye girişinde Aygün ailesi, avukatları ve insan hakları savunucularıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Cem Aygün’ün fotoğraflarının açıldığı açıklamada Av. Cihan, duruşmada yaşananları bir kez daha basına açıkladı. “Cem Aygün’ü öldüren katil polislerin en ağır cezayı almasını istiyoruz. Kaza değil cinayet” ve “Cem Aygün’ün katilleri tutuklansın” yazılı pankartın açıldığı açıklamada Aygün ailesi, “Adalet istiyoruz. 3 dakikada vurdular, duruşmayı da 3 dakika da gördüler. 55 bin TL para cezası değil 55 yıl da verseler vazgeçmeyeceğiz. Bugün bize yapılanlar yarın sizlerin başına gelebilir” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Duruşma 17 Mayıs 2013 günü saat 11.00 ertelendi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|