Erdoğan Aktaş:Sizin Hiç Çocuğunuz Öldü mü? Dur ihtarına uymadığı için öldürüldü.Belediye önlem almadığı için, kanalizasyon çukurunda can verdi. Karakolda hayatını kaybetti. Aşırı alkollü sürücü üniversite öğrencisi gencin ölümüne neden oldu. İlköğretim okulu servisi kaza yaptı, iki çocuk hayatını kaybetti. Okuduğunuz bu satırlar, artık memlekette vakayı adiyeden sayılıyor. Artık birçoğumuz bu haberlere şaşırmıyoruz bile. Ölüm o kadar normal gelmeye başladı ki... Devamı
mü? | REFORMA BAKIN: OĞUL ÖLDÜRÜLDÜ, BABA 301 PENÇESİNDE YUSUF KANLI Turkish Daily News Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Tabii ki azınlık hakları, Kürt hakları önemli de, çoğunluğun hakları yok mu bu ülkede? Polis görev ve yetkilerini düzenleyen yasa üç yıl önce yetersiz kaldığı iddiası ile “deform” yapılmış, polise tekrar “vurma” yetkisi tanınmıştı. Evet, bahsettiğimiz şu meşhur “Dur-Vur” yasası. Bu yasa değişikliği yapılmasından bu yana geçen üç yılda 48 Türk vatandaşı ya polisin “dur” ihtarına uymadığı için, ya polisin kimlik kontrolünde “yetkin var mı? Göster polis kimliğini” gibi itirazları sonrasında götürüldükleri karakollarda veya tutukevlerinde “ikna çabası” sırasında, karakollarda düşerek, polis arabalarına “kendi kafalarını vurarak” velhasıl çeşitli saçma sebeplerle canlarından oldular. Devamı... | Ruhat Mengi; Biri Yalan Söylüyor! İzmir'de polis tarafından kafasından vurulan 20 yaşındaki Baran Tursun'un yanındaki arkadaşları "Polis barikatı yoktu, sadece selektör yaptılar, durmayınca vurdular" demişti. İzmir polisi ise önce "aracın barikatta durmadığını" söylemişti, şimdi de "7 ekip aracının 7 km kovaladığını" açıklamış. Türkiye'de yasalar genellikle ölenden değil, öldürenden yana işliyor. Dikkat edin bakın, verilen kararlar hiçbir zaman ölenlerin yakınlarına "adalet yerini buldu" dedirtmiyor, tam aksine hep isyan ettiklerini duyuyoruz. Onun için bu olayda da ölen gencin yüzde 90 suçlu bulunacağına yüzde 90 ihtimal verebiliriz. Hele de işin içinde polis varsa... Devamı | Prof.Dr. Baskın Oran:Ayılana Gazoz, Bayılana Limon Şimdi, ‘Oğlumun katiline yataklık edenlere rahat yüzü vermeyeceğiz, onlar rüyalarında, yataklarında, banyolarında bile nefesimizi enselerinde hissedecekler’ diyen, ‘Adalete hiçbir koşulda güvenmiyorum’ diyen, ‘Susurluk’ta adalet gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır’ diyen, ‘Ben gücümü oğlumun beyaz gömleğinden alıyorum, jöleli saçlarından alıyorum’ diyen, bu arada sanıklara yumurta atmak gibi başka taşkınlıklar da yapan Baba, Anne, Abla Tursun da öldüren polislerin yanı sıra yargılanıyorlar. Acıyı acıyla unutacaklar veya adaletle unutacaklar. Yakında görürüz. Devamı | Bayram Bozyel:Baran Tursun Davası Ve Adalet Arayışında Sembolleşen bir Baba Baran Tursun davası, daha şimdiden kamuoyunun vicdanında yer edinmiş durumda Telsizden duyulan 'şüpheli araç' anonsu üzerine harekete geçen polis ekibi, bulundukları noktaya yaklaşan (ve polis iddiasına göre dur ikazına uymayan) plakası bildirilmiş aracı mermi yağmuruna tutuyor. Aracı süren Baran Tursun, polis ekibinde görevli Emre Atar'ın silahından çıkan mermi ile kafasından vuruluyor. Ve tabi araç bariyerlere çarparak duruyor... Devamı | Hakkı Devrim:Polise sahip çıkalım amma... Son aylarda polisin sık sık tabancasını kullanma ihtiyacı duyması, tartışmalara ve yaygın şikâyetlere yol açtı. İzmir'de, dur ihtarına kulak asmadığı ve alkollü olduğu iddia edilen genç Baran Tursun'un, direksiyon başında, beynine isabet eden bir kurşunla öldürülmesi (Ateş eden bir polisti), hayır efendim bardağı taşıran son damla oldu, demeyeceğim. Nasıl bir bardaksak biz, doldur doldurabildiğin kadar, taşmanın ne anlama geldiğini hiç bilmedik. Bileceğe de benzemiyoruz. Devamı...
| Güler Yıldız; 'En baba sabah' / SANSÜRSÜZ COM/ guleryildiz@gmail.com Kadıköy'den kalkıp Üsküdar'a doğru yol alıyoruz. Bir gün önce telefonda konuştuğum ve öyküsünü bir yıldır dinlediğim, okuduğum en"baba" ile buluşacağız. "20 dakika sonra gelirim" diyor, o an Adliye'de ve işinin bitmesini bekliyor. Geliyor da 20 dakika sonra. Pencereden taksiden inişine bakıyorum. Takım elbiseli, elinde bir çanta ve oldukça enerjik bir adam. El sallıyoruz ve bize doğru ilerliyor. Oturuyor yanımıza, Üsküdar'da sabah olalı çok olmuş, ama esmer bulutların arasından sıyrılmaya başlayan beklenmeyen güneş, en "baba"nın gözlerine doğuyor. Mehmet Tursun... Bir tv programı için kalkıp İzmir'den gelmiş ve ertesi gün Diyarbakır'a gidecek. Bir davası var, onun peşinden koştutuyor, hayatın anlamının nerede olduğunu biliyor çünkü... Devamı | | Şamil Tayyar: Kasten Adam Öldürmek ve Sürpriz Astsubay tanık Mehmet Tursun... İzmir'de polis kurşunuyla hayatını kaybeden Baran Tursun isimli gencin babası. Bir mektup göndermiş, bir de elektronik posta. İnanılması güç iddialarda bulunuyordu. Dün kendisini telefonla arayıp konuştum. 2008 yılının ilk telefon görüşmesini bu acılı babayla yaptım. Ben sordum, o cevapladı. Anlattıkları karşısında tüylerim diken diken oldu... Devamı | Ece Temelkuran: Nalıncı Keseri Demokrasisi Birgün gazetesinin dünkü manşeti, Türkiye'deki dönüşümün büyük resmini yansıtıyordu. Manşet "Tayyip demokrasisi" idi. Spot: "AKP demokrasisi dün toplu poz verdi. Türbanlı öğrenciler fiili durumla üniversiteye girerken, 10 yaşındaki şarkıcı çocuklar 'örgütçülükten' ifadeye gitti, Hrant'ın zanlıları etrafa saldırdı, Baran'ın babası mahkemeyi boykot etti." Büyük resim bu işte. Türkiye, hukuktan, kadın-erkek eşitliğinden, laiklikten ve demokrasiden aynı hızda uzaklaşıyor. Devamı... | Halit Tunç: Baran Tursun Davasında Şaşırtan Belgeler Önümde iki fotoğraf duruyor. İki de kamera görüntüsü. Birini (İHA) İhlas Haber Ajansı gece muhabiri çekmiş. Diğerini ise İzmir polisi. Polisinin ''Dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen üniversite öğrencisi Baran Tursun'a ait. Tarih 25 Kasım 2007. Saat gece 03.00 sıraları. Baran Tursun direksiyonun başında, kucağına bir dosya tutuşturulmuş. Sağ ön koltuk tamamen boş. Fotoğraf büyütüldükçe kumaşın tüylerine yapışmış toz tanecikleri bile fark ediliyor. İHA'nın olay yeri fotoğrafında mermi çekirdeği gömleği ya da kurşun parçası görünmüyor. Devamı...
| Güngör Mengi: Polis Devleti Çok Ayıp Olur! Dur-vur olur mu? Sözde polisin yolda vatandaşı durdurma yetkisini kullanabilmesi için makul bir sebebin bulunması gerekecekti. Ama öyle olmadı.
İstanbul’daki parkta göğsüne polis tekmesi yiyen genç adam ölümü ne kadar hak etmediyse, İzmir’de beynine polis kurşunu yiyen delikanlı da bu muameleye müstahak değildi.
Dur ihtarına uymayan bir araç, hangi gelişmiş ülkede kurşun yağmuruna tutuluyor?
| Yalçın Doğan: "Siz, yirmi yaşındaki oğlunu polisin kurşunlarıyla kaybeden Mehmet Tursun’un yerinde olsanız, sanık polis iki yıl ceza alsa, hangi yargıdan söz edersiniz?" 25 Kasım 2007’de arkadaşlarıyla eğlence programından eve dönerken, polisin “dur” ihtarını duymayan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Baran Tursun, polis tarafından öldürülüyor. Olay doğal olarak mahkemeye yansıyor. Devamı... | Koray Düzgören:Bu Anlayışla Vatandaşı Polisten Korumak Zor Oysa polisin her olayda silahını çekip ateş etmesi şart değil. Mesela, İzmir'deki olayda aracın içindeki görgü tanıkları zayıf bir far sellektörü dışında hiçbir dur uyarısı almadıklarını, hiçbir ses duymadıklarını söylüyorlar. Ayrıca kaçan aracın durdurulması, sahibine ulaşılması da zor değil. Bunun için hemen hedefe yönelik ateş açmak gerekmiyor. Hukukçular, son kanunun polise bu durumlarda takdir hakkı verdiğini, ama buna rağmen polisin ne olursa olsun ateş edip öldürme yetkisi olmadığını belirtiyorlar. Çünkü ateş ettiği insanın suçlu olduğu ne malum? Nitekim polisin vurduğu gençin sabıkalı bile olmadığı anlaşıldı. Devamı... | Hasan PULUR / Sevigen`e Haksızlık Ettik...... GALİBA CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’e haksızlık ettik, “galiba” demek bile fazla ya! İzmir’de polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun‘un ailesi ile Antalya’da aynı şekilde öldürülen Çağdaş Gemik’in ailesi Ankara’ya gelirler ve CHP Genel Merkezi’ne uğrarlar. Mehmet Sevigen, ailelerle konuşur; analar, babalar çocuklarını kaybetmenin üzüntüsü içindedirler. “Tursun ailesi”, üniversitede okuyan oğullarını kaybettikleri yetmezmiş gibi, üzüntülerini, acılarını, tepkilerini dile getirdikleri için haklarında dava açılmasıyla da şoka uğramışlardı. Devamı... | | | Ruhat Mengi: Kral çıplak, hakim erkek! Türkiye’nin eksiksiz bir “katiller/kanunsuzlar ülkesi” olmasına çok az kaldı. Bir yandan da adi cinayetlere kurban giden vatandaşlarına ağlıyor.Dün gazetelerde çıkan gencecik Baran Tursun’un kanlar içindeki fotoğrafına “Allah kahretsin, vahşiler” demeden bakabilen çıktı mı bilmiyorum. İnsanın içi cayır cayır yanıyor.
Herhalde kurşunlandığı anda müzik dinlemeye hazırlanıyordu, elinde bir CD vardı ve o anda yanına düştü, fotoğrafta görünüyor. Bembeyaz bir gömlek, altında blucini... Pırıl pırıl bir genç. Devamı...
| Kürşat Bumin: 'Baba Tursun' ve 301. Madde "Baba Tursun", geçen yıl İzmir'de otomobilin içinde kendi halinde giderken bir polis kurşunuyla çok genç yaşında hayatını yitiren Baran Tursun'un babası. Hâlâ süren dava sürecini hatırlatmama gerek yok herhalde; besbelli olan husus, delikanlının Amerikan filmlerine özenen bir polis memurunun tabancasından çıkan mermi ile "Baba Tursun" ve ailesinin-sevenlerinin arasından ayrılmış olması. Ama "Baba Tursun" -iyi anlamda tabii ki- "inatçı" bir insan. Nasıl inatçı olmasın ki; fidan gibi oğlu göz göre göre öldürülmüş. Dolayısıyla, "Baba Tursun" yazıyor-çiziyor, açıklamalar yapıyor ve suçlunun bulunup cezalandırılmasını istiyor. Devamı... | | | Banu Güven; 'Hümanist insan' olmak Elimde değil, bir taraftan gülüyorum ama, içimi soğuk bir rüzgâr yalayıp geçiyor. Aslında tam da bu yüzden gülüyorum. Aklıma İzmir'deki olay geliyor. 'Dur ihtarına' uymadığı gerekçesiyle başından vurulan genç adam. Polislere, "Bu Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun genişlemesi iyi olmadı" diyorum, "İzmir'de olana bakın, silaha davranmanız an meselesi, oysa bakın ben sadece müzik dinliyordum, sizi duymadım." Polisler evraklarıma bakıp, ne iş yaptığımı soruyor. "Gazeteciyim" deyip, özetliyorum. Polis "İzmir'deki olay öyle değil" diyor, "üç kontrolden kaçmış, olay dördüncüsünde olmuş." Diyorum ki, "Öyle olsa bile, gencecik adam öldü. Başka türlü durdurulsaydı". Devamı...
| | | Cumali Uyan: Devlet Terörü ve Demokrasi/Almanya Tüm demokratik ülkelerde teröre karşı bir tiksinti duyuluyor ama, bizdeki gibi değil. Yani devletin kendisinin terör devleti olmaması koşuluyla.Bizim cellatlar sırtını devlete dayayıp ya polis-mafya, ya da MİT, JİT, JİTEM, Kontrgerilla (Özel Harp Dairesi) veya halkı koruma bahanesiyle halkı ezmek, apolitize etmek veya yıldırmak için polis maskesiyle işbaşında. Ve devlet salt kendisini eleştirilerden kurtarmak amacıyla 301. CY maddesiyle yedek bir zırha bürünme ihtiyacı duyuyor. Devamı... | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | |
|