Mehmet Tursun/Makale
Sokaklarda öldürülen çocuklar bir yana, bugün kü konumuz polis karakollarında öldürülen çocukların olaylarında polisin ve karakol görevlilerin başvurduğu entrikalar hile ve desiselerdir.
2007 yılında yürürlüğe giren PVSK’dan sonra art arda gerçekleşen ve kolluk kuvvetlerinin doğrudan ya da dolaylı olarak neden oldukları ölüm olayları Türkiye’nin değişmez temel sorunu olmaya devam etmektedir.
Türkiye’de yaşam hakkı ihlalleri, kişilerin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülmesinden tutun, gözaltında ki ölümlere kadar çok geniş bir serbestiyle gerçekleşmektedir. Kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanımı sonucu gerçekleşen yaşam hakkı ihlalleri dışında karakollar da gerçekleşen ölümler, Devlet ve yargı erki tarafından olağandan sayılsa bile bizler için hiç bir zaman olağan olmayacaktır. Bunu, uzun yıllar vatandaşın Devletle yaşayacağı bir kavga süreci olarak da görmekteyiz.
Güvenlik kameraları; gözaltına alınanları ve dürüst olmayan kolluk güçlerini izlemek, asılsız işkence ve hak ihlalleri iddialarına karşı kanıt toplamak, karakolları ve dolayısıyla nezarethaneleri gözetim altında tutmak için güvenlik kamera sistemlerinden yararlanmaktadır, işin aslı bu. Oysa yaşanan 20’ye yakın karakol ölümlerinin tümünde güvenlik kameraları hiçbir kayıt yapmamıştır, neden yapılmadığı konusunda da kimseden hesap sorulmamıştır.
İşin aslı bu iken bu utanca bakınız!
Metin Yüksel, Zonguldak: Zonguldak polis karakolunda ki işlemleri yürütülürken, saat 17.00 sıralarında nezarethanenin penceresinden atıldı, karakoldaki diğer polislerin yardımıyla Yüksel’in cesedi karga tulumba içeriye alındı.
Polisler: “Metin, kendisi nezaret penceresinde atladı, güvenlik kameraların çalışıp çalışmadığını bilmemekteyiz” dediler. Metin Yüksel cinayetinde de emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
Polis: “A.Rahman silahımı aldı önce havaya sonra kendine sıktı, güvenlik kamerası bozuk olduğu için kayıt yapılamadı” dedi. A.Rahman’ın cinayetinde emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
Ahmet Cömert, Darıca : Darıca’da gözaltına alınan 23 yaşındaki Ahmet Cömert, polis merkezinin nezarethanede kendisini asarak yaşamına son verildiği söylendi. Baba Durmuş Cömert, oğlunun intihar edecek biri olmadığını söyledi.
Polisler: “Bizim Ahmet Cömert’in intiharıyla ilgimiz yoktur, güvenlik kameraları her zaman çalışıyordu, o gün neden çalışmadığını bilmiyoruz” dediler. Ahmet Cömert’in cinayetinde emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
Şırnak’ın İdil İlçesi’nde polisler tarafından götürüldüğü karakolda yaşamını yitiren 52 yaşındaki Resul İlçin’in yapılan otopsisinde kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izi olduğu ortaya çıktı. Şırnak Valiliği ise İlçin’in kendiliğinden yere düşerek öldüğünü iddia etti.
Valilik: Resul sandalyeden düşerken güvenlik kameraları kayıt yapmıyormuş, kayıt yapılmış olsaydı zaten gösterecektik” Resul İlçin cinayetinde emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
Esenler polis karakolunda ölü bulundu.Ahmet Akbaş'ın yakını Ergin Akbaş: "Olayın üzerinde uzun zaman geçmesine rağmen savcı olay yerine geç geldi. Doktorlar gelmemiş müdahale etmemişler, güvenlik kameraları arızalıymış, kayıt yapmamış" iddiasında bulundu. Ahmet Akbaş cinayetinde emniyetin güvenlik kamerası çalışmıyordu.
Erdal Koloğlu, Zonguldak:
Şubeye getirilen Dariusz Witek'in ölümü konusunda polis tarafından yapılan açıklamada "Şahsın pantolonunun astar kısmındaki ipi kullanarak, kendini asmak suretiyle intihar ettiği belirlenmiştir" denildi. Güvenlik kameraları için ise, Yetkililer: “Zaten bu kameralar sık sık arıza yapıyormuş onun için kayıt işlemi olmamış” dediler.
Görgü tanıkları: Bir görgü şahidi, "Camdan 'imdat' diye bağırıyordu. Yanında 3-4 kişi vardı" iddiasında bulundular. Güvenlik kameraları hakkında emniyet sus-pus olamyı tercih ediyor, açıklama yapmaktan güçlük çekiyor.
Dikkat ederseniz, polis karakollarında yaşanan cinayetlerin tümünde karakolları ve dolayısıyla nezarethaneleri gözetim altında tutmak için kurulan güvenlik kameraları olaydan sonra ya işlevsiz hale getiriliyor yada görüntüler siliniyor.
Yaşama hakkının korunmasında devletin sorumluluğunun tartışılır yanı olmaz, yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi, polis karakollarına düşen kişilerin öldürülmesinde de devletin sorumluluğu esastır.
Mehmet Tursun